İSRAİL ACIMASIZCA VURMAYA DEVAM EDİYOR...

11 Ocak 2009 Pazar

Filistin'deki ve Türk İslam Alemindeki Bütün Sorunların Çözümü Türk İslam Birliği ile Mümkündür

-Türk İslam Birliği’nin oluşmasında boşa geçen her gün bir kayıptır, bir zarardır.

-Hiç gecikme olmaksızın Türk İslam Birliği hemen oluşturulmalıdır.

-Bütün Türk milleti bu güzel birliği destekliyor ve onaylıyor.

-Bütün Türk devletleri, İslam ülkeleri bu birliği bir zaruret olarak görüyor. Sevinçle samimiyetle destekliyor.

Amerika’nın, Rusya’nın, Çin’in, Avrupa’nın bütün dünyanın hem maddi hem manevi olarak lehine, hayrına olan bu birlik, bütün dünyaya barış, kardeşlik, sevgi ve ferahlık getirecektir.

Türk İslam Birliği, dünyadaki terörü, karmaşayı, huzursuzluğu, küresel krizi derhal durduracak yegane çözümdür.Türk-İslam Birliği, bir sevgi birliğidir. Muhabbet birliğidir, gönül birliğidir. Bu birliğin temeli, sevgi, fedakarlık, yardımseverlik, merhamet, hoşgörü, anlayış ve uzlaşıdır. Ayrıca insana saygı, sanatta, bilimde ve teknolojide en yüksek noktaya ulaşmak birliğin hedefidir. Birliğin kurulmasıyla, sadece Türk toplumları ve Müslümanlar değil, tüm dünya aydınlığa kavuşacaktır.

Son dönemlerde yaşanan gelişmeler, Türk-İslam alemi tarafından büyük bir şevk ve heyecanla beklenen Türk-İslam Birliği'nin kurulmasının çok yakın olduğunu göstermektedir. Bu tarihi birliğin ilk ve en önemli adımı ise Azerbaycan ve Türkiye'nin iki devlet, tek millet olarak birleşmesi olacaktır. Yakın gelecekte Türkiye süper devlet olarak, Türk-İslam aleminin liderliğini üstlenecek ve Kafkasya'dan Tanzanya'ya, Fas'tan Fiji'ye uzanan geniş bir coğrafyada, tüm Müslümanları tek bir çatı altında birleştirecektir.

Birlik olmak Türk-İslam dünyasına müthiş güç kazandıracaktır. İman edenlerin ittifakını güçlü kılan aslında onların imanları ve ihlaslarıdır. Gerçek dostluk ve ittifak ancak samimi iman ile kurulur. Müminler, birbirlerini araya hiçbir çıkar ya da menfaat beklentisi katmadan, halis niyetle ve sadece Allah rızası için sever, Allah rızası için dost olur ve Allah rızası için birlik olurlar. Temeli dünya üzerindeki en sağlam kaynağa, Allah sevgisine ve Allah korkusuna dayalı olan bu birliğin bozulması, dağılıp yıkılması Allah'ın dilemesi dışında hiçbir şekilde mümkün olmaz.

Türk-İslam Birliği dünyaya barış getirecektir :
Türk-İslam Birliği öncelikle Müslüman ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözüp İslam dünyasına sulh getirecek, öte yandan dünya genelinde çatışma ve savaşı kışkırtan her türlü hareketin karşısında yer alacak, savaşı körükleyen her türlü girişime karşı engelleyici bir güç olacaktır.

Türk İslam Birliğinin kurulmasıyla, Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, İsrail kısaca tüm dünya rahatlayacaktır. Terör sorunu son bulacak, hammadde kaynaklarına ulaşım garanti altına alınacak, ekonomik ve sosyal düzen korunacak, kültürel çatışma tamamen ortadan kalkacaktır. Amerika askerlerini topraklarından binlerce kilometre uzağa göndermek zorunda kalmayacak, İsrail duvarlar arkasında yaşamayacak, Avrupa Birliği ülkeleri ekonomik herhangi bir engelle karşılaşmayacak, Rusya güvenlik endişesi duymayacak, Çin hammadde sıkıntısı çekmeyecektir.

Avrupa Birliği’nin terör endişesinden kurtulması onlar için çok büyük bir nimet ve lükstür. Türk-İslam Birliği, bunu sağlayacak kesin çözümdür. İslam âleminde ki bütün çilelerin, bütün kargaşanın bitmesi de Türk İslam Birliği ile mümkündür. Türk Devletler bu vesileyle, Avrupa ayarında hatta onu da geçen büyük bir medeniyet hamlesi yapabilirler. Çünkü Türk Devletleri potansiyel yönden çok zengin bir coğrafyadır. Türk İslam Birliği bu bölgeye büyük bir zenginlik, bereket, huzur ve kalite getirecektir.

Türk İslam Birliği Küresel Ekonomik Krizi Durduracak Yegane Çözümdür :
Türk-İslam Birliği ticareti canlandıracak, ekonomiyi güçlendirecektir. Ekonomide, siyasi alanda ve kültürel sahada Müslüman ülkeler arasında gerçekleştirilecek bir bütünlük, geri kalmış olanların hızla ilerlemesine, gerekli imkana ve alt yapıya sahip olanların bunları en verimli şekilde kullanabilmelerine olanak tanıyacaktır. Ekonomik büyüme, bilim ve teknolojiye yapılacak yatırımları artıracaktır. Ekonominin gelişimi ile birlikte eğitim seviyesinde de doğal bir yükselme olacak, toplum çok yönlü gelişecektir.

Türk-İslam Birliği, Müslüman alemini de kalkındıracaktır. Oluşturulacak İslam ortak pazarı sayesinde, bir ülkede üretilen ürünler, gümrük, kota gibi sınırsal engellere takılmadan bir diğer ülkede kolaylıkla pazarlanabilecektir. Ticaret alanı genişleyecek, tüm Müslüman ülkelerin pazar payı artacak, ihracat gelişecek, bu, Müslüman ülkelerdeki sanayileşme sürecini hızlandıracak, ekonomide sağlanacak kalkınma ile teknolojide de gelişme yaşanacaktır.

Türk-İslam Birliği'nin tesis edilmesiyle enerji kaynakları da güvence altına alınacaktır. Türk-İslam Birliği'yle zengin yer altı kaynaklarının bulunduğu bölgelere istikrar ve barış hakim olacak, buralarda demokratik sistem en düzgün şekilde işleyecektir. Böylece bu kaynakların en verimli şekilde kullanılmasında ve kaynakların değerlendirilmesinde İslam ülkelerinin olduğu kadar diğer toplumların da hiçbir zarar görmeyeceği bir model oluşacaktır. Bu da, başta petrol üretimi ve fiyatları olmak üzere dünya ekonomik dengeleri açısından son derece önemli olan hususlarda, istikrarlı ve dengeli bir siyaset izlenmesini sağlayacaktır.

Ekonomisi güçlü bir Türk-İslam alemi, Batı dünyası ve diğer toplumlar için de önemli bir refah kaynağı olacaktır. Bu toplumlar karşılarında güven içinde, tedirginlik duymadan iş birliği yapabilecekleri, ticari faaliyet içinde olabilecekleri bir güç bulacaklardır. Ayrıca Batılı kurum ve kuruluşların sürekli olarak bu bölgelerin kalkınması için aktardıkları fonlara da gerek kalmayacak, bu fonlar dünya ekonomisinin güçlenmesi için kullanılacaktır.

Bu doğrultuda Türk milletine çok büyük görev düşmektedir. Türkiye'nin görevi tüm dünyaya huzur, refah ve bereket getirecek bu Türk-İslam aleminin lideri olmasıdır. Türk-İslam aleminin liderliği dünya tarihinin en büyük vazifelerinden birisidir. TÜRK MİLLETİNİN EN HAYATİ GÖREVLERİNDEN BİRİ BUDUR. Yani Türk Milleti olarak görevimiz sadece Türkiye'yi kurtarmak değil bütün Türk-İslam alemini kurtarmak ve dünya barışı ve refahını sağlamaktır.

Milli Değerleri Koruma Vakfı

1 Ocak 2009 Perşembe

Siyonist İsrail'den son haberler...

Terörist devlet İsrail, `Dökme Kurşun`adını verdiği Gazze`deki saldırılarına dün de Han Yunus`tan Refah`a kadar devam etti. Eli kanlı Yahudiler, kente karadan da girmek için hazırlığa başladı.
* İSRAİL vahşetinin bilançosu giderek ağırlaşıyor. Ölü sayısı 280`i, yaralılar ise 1000`i aştı. 200 yaralının durumu kritik. Sokakların kan gölüne döndüğünü belirten görgü tanıkları, etrafın ceset parçalarıyla dolu olduğunu söyledi. Matem içindeki kentte acı, gözyaşı ve ölüm kol geziyor.

Yeniçağ
Gazze trajedisi: İsrail üniversite vurduİsrail`in katliamı dün de sürdü. Son 24 saat içinde İsrail füze ve bombalarıyla can veren Filistinlilerin sayısı 280`i aşarken, Hamas da İsrail`e yönelik roket saldırılarına devam etti.Filistin: Bir ülke kanıyor....
Hürriyet
Havadan katliam karadan işgalİsrail`in Gazze`ye başlattığı hava bombardımanı aralıksız sürüyor. Kanlı saldırıda ölü sayısı 291`e yükseldi, yüzlerce yaralı var. İsrail jetleri bir camiyi de vurdu. Tel Aviv işgal sinyali verdi.
Star
İsrial bu sabah Gazze'yi kan gölüne çevirdi. Füzelerle vurulan binalar masum sivillere mezar olurken, İsrail katliamlarına devam edeceğini de açıkladı...
Haber7
'Bırakın beni öleyim' Elektrik olmadığı için cep telefonu ışığında ameliyat yapıldığı, hastanelerin ölülere bile yer bulamadığı Gazze'den bir doktor, anestezi veremedikleri bir yaralının böyle ağladığını anlattı.
Sabah
Son 41 yılın en vahşi saldırısıİsrail füzeleri dün Gazze`de sivilleri vurdu. Sabah erken saatlerde başlayan son 41 yılın en kanlı saldırısında çoğu çocuk ve kadın 225 kişi öldü, 300 kişi yaralandı.
Star
İsrail vahşetine her yerde öfke var.Gazze Şeridi`nde İsrail`in kanlı vahşeti sürerken yurt genelinde ve bazı dış merkezlerde düzenlenen gösterilerde, İsrail lanet yağdı. Ölen Filistinlilerin sayısı 360`ı aştı.
Milliyet
Harabe şehirde ameliyatlar cep telefonu ışığıyla yapılıyorGazze`yi kan gölüne çeviren İsrail, hava saldırılarına devam ediyor. Uçaklar dün Hamas`ın Gazze`deki sembolü olan İslam Üniversitesi, İçişleri Bakanlığı, Refah ve Cebaliye mülteci kamplarını vurdu.
Zaman
Ateşkes çağrılarını reddeden İsrail doktor ve ambulansları hedef aldı Gazze'deki katliam 6. gününe girerken, İsrail ateşkes çağrılarına kulak tıkamayı sürdürüyor. Birleşmiş Milletler'in ardından, dönem başkanı Fransa'nın talebiyle Paris'te bir araya gelen AB dışişleri bakanları, Hamas ve İsrail'e 'derhal ateşkes' çağrısı yaptı.
Zaman
İsrail, geçici ateşkesi reddetti İsrail, Gazze Şeridi’ne düzenlediği operasyona geçici olarak son vermesine yönelik Fransa tarafından yapılan öneriyi reddetti
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir İsrailli yetkili, “Tek taraflı ateşkes önerisi yararlı görülmemiştir, çünkü bu Hamas’ın İsrail’e roket fırlatmasını durdurmayacaktır” dedi. İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise, saldırının beşinci gününde uluslararası toplumdan gelen ve “Hamas ile daimi ateşkesi” öngören tekliflerin değerlendirilmekte olduğunu açıkladı.İsrail Başbakanı Ehud Olmert de, Gazze’de ateşkes için mevcut şartların uygun olmadığını söyledi
Milliyet
İsrail saldırılarında Gazze şeridinde ölenlerin en az yüzde 25’inin sivil olduğu BM tarafından açıklandı
BM Filistinli Mültecilere Yardım Kurumu sözcüsünce AFP’ye yapılan açıklamaya göre, beş gündür devam eden İsrail bombardımanlarında hayatını kaybeden yaklaşık 400 kişinin dörtte birini siviller oluşturuyor. Gazze’deki hastane kaynaklarına göre, 27 Aralıkta başlayan bombardımanlarda 1900 Filistinli de yaralandı. Ölenlerin en az 42’si çocuk.
Milliyet